Açıklama
Kafein içermemesiyle ve aromatik tadı nedeniyle siyah ve yeşil çaya alternatif olarak gösterilen rooibos (roybos) ya da bilinen adıyla kırmızı çalı, Güney Afrika’da yetiştirilir. Ne yazık ki yetişme alanı oldukça kısıtlıdır. Daha önce ABD, Avusturalya ve Çin gibi ülkelerde çeşitli yetiştirme çabaları sonuçsuz kalmıştır. Bu nedenle oldukça nadir ve değerli bir bitkidir. Genellikle tadı, kokusu ve kırmızı rengi ile ünlenmesine rağmen asıl tercih edilme sebebi sağlıklı bir bitki olmasıdır. Ülkemizde yetiştirilemiyor olmasına rağmen, bulunması çok da zor olmayan bir bitkidir.
Rooibos nedir?
Latince ismi “Aspalathus linearis” olan rooibos “Fabaceae” familyasının bir üyesidir. Sadece kışın yağış alan, yazın ise oldukça sıcak ve kurak olan iklimleri, toprağın da kumlu olanını sever. Bu nedenle oldukça küçük bir alanda yetişir ve değerli bir bitkidir. Okside olmasını engellemek amacıyla hemen kurutulursa rengi yeşil kalır. Lakin fermente olduklarında kırmızı, turuncu, kahverengi bir renk alırlar. Yeşil rooibos çayı anti-oksidan etkileri açısından daha yararlı olsa da fermente olmuş rooibos yapraklarının tadı daha lezzetlidir. Bunun yanında yeşil rooibosun tadı daha otsudur. Flavonoidler bakımından çok zengin olması, alzeimer ve kanser gibi hastalıkları önleyici ekilere sahip olmasını sağlar.
Rooibos bitkisinin besin değerleri
Rooibos çayı demir, kalsiyum, potasyum, bakır, manganez, çinko, magnezyum ve alfa hidroksi asidi gibi mineral içerikler bakımından zengindir. Ayrıca aspalathin ve nothofagin gibi antioksidanlar ve son derece güçlü ve çok yönlü fenolik bileşikler içerir.
Kafein içermemesi nedeniyel insomnia gibi rahatsızlıkları tetiklemez. Bununla beraber oksalik asit içermemesi nedeniyle böbrek taşı sorunu yaşayanların rahatça tüketebileceği bir bitkidir.
Rooibos çayı tarifleri
Rahatlamak için roobios çayı: 1 fincan için, 1 çay kaşığı rooibos yaprağı, 5 yaprak melisa, 1 çay kaşığı lavanta ve yarım çubuk tarçın, 4 baş papatya üzerine 1 fincan kaynamış su katıp demlenmesi için üzerini kapatarak 6-8 dakika bekleyin. Dilerseniz bal ile tatlandırabileceğiniz çayınızı ılık veya sıcak tüketebilirsiniz. Özellikle stresli günlerinizde ya da uyku problemleri yaşadığınız dönemlerde sizi rahatlatacak ve mışıl mışıl uyumanızı sağlayacaktır.
Şifa çayı: Bir su bardağı kaynamış suyun içine 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu ekleyip bir taşım (1-2 dakika) daha ocakta kaynatın. Altını kapattıktan sonra 1 çay kaşığı rooibos yaprağı, 1 tatlı kaşığı ekinezya, birkaç dilim zencefil ve 1 çay kaşığı ısırgan otunu ekleyerek 6-7 dakika üzerini kapatarak demlemeye bırakın. Bitkilerin içinde bulunan C vitamini ve anti-oksidanlar bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olacaktır.
Zencefilli rooibos çayı: 1 fincan için,2 dilim zencefil, 1 tatlı kaşığı rooibos yaprağı yeterlidir. Kaynayan suyun için 2 dilim zencefil atıp bir taşım (1-2 dakika) daha kaynatın. Daha sonra ocaktan aldığınız suyun içine 1 tatlı kaşığı rooibos ekleyin ve 7 dakika demlenmeye baırakın. Süzdükten sonra ılık veya sıcak tüketebilirsiniz. Bu çay özellikle kolesterolü dengelemek için oldukça faydalıdır.
Tarçınlı sütlü rooibos çayı: 2 fincan için, 1 tatlı kaşığı rooibos, 1 çubuk tarçın. 2 fincan kaynayan suyun içine tarçını atıp 2 dakika daha kaynatın. Daha sonra içine rooibos yapraklarını koyup 7 dakika kadar demlenmeye bırakın, fincanın yarısına demlediğiniz çayı üzerine ise ılık süt ekleyin.
Kan şekerini düzenleyen çay: 1 fincan için, 1 tatlı kaşığı hibisküs, 1 çubuk tarçın, 1 çay kaşığı rooibos ve 1 tatlı kaşığı ısırgan otu yeterlidir. Suyu kaynatıp ocaktan aldıktan sonra bütün malzemeleri içine ekleyip 7 dakika demleyin. Süzdükten sonra ılık veya sıcak olarak tüketebilirsiniz.
Rooibos çayının yan etkileri
- Karaciğer enzimlerinin yükselmesine neden olabileceğinden karaciğer sorunu olanların doktora danışmadan kullanmaması gerekir
- Bunun yanında hormonal hassasiyeti olan bir rahatsızlık yaşayanların (göğüs kanseri gibi) doktora danışmadan kullanmaması gerekir.
- Anti-oksidanların kemoterapinin olumlu etkilerini ortadan kaldırma gibi bir özelliği de olacağından kanser tedavisi görenlerin doktorlarına danışmadan kullanmamalar gerekir.